3 Canın Bedeli: Tek Suçlu Tır Şoförü mü?

29 Kasım 2016 sabahı ülke karanlığa gömüldü.
Dağ yolunda üç can yitirdik.
Halk tepkiliydi, başbakanlık önündeki eylemler günlerce sürdü.
Herkes gerçek suçluların hesap vermesini istiyordu.

Ama yıllardır ülkeyi yönettiğini iddia eden, mercedeslerde gezip yol güvenliğini sağlamayan, yollarda aydınlatma yapmayıp, saatleri de Arabistan saatine ayarlamak suretiyle karanlıkta çocukları okula gönderen, köylerde eğitim vermeyip toplu taşıma imkanı sağlamayan halk düşmanları yine korkakça gizlendiler ve tek yaptıkları, bir sonraki olaya kadar beklemeye geçmek oldu.

Çalışma izinsiz, seyrüsefersiz, B işletme izinsiz, dorsesi kayıtsız, sigortasız üstüne üstlük yorgun ve uykusuz durumda iken aracı kullanması için tır şoförüne veren sermayeye hiçbir sorumluluk yüklenmezken, tır şoförüne 6 yıl 8 ay ceza verdi. Halk düşmanlarının arkasına gizlenen sermaye ise yine kurtuldu.

Bunca ihmalin bilinmesine rağmen neredeyse yaşanan her olayda sadece şoförlerin yargılanması adaletin yerini bulmasıyla ilgili değil adaletsizliğe kılıf uydurma, ihmalleri görünmez kılma çabasıdır.

Sermayenin hesap verebilirliğinin sağlanması ancak ve ancak özel sektörde zorunlu sendikalaşma ile olabilecektir. Sendikalı olan emekçiler çalışma izinsiz çalışamayacak, iş güvencesine sahip olacak ve verilen görevde herhangi bir sıkıntılı durum varsa yapmayı reddedebilecektir. Böylece emekçiler hem kendi hem de başkalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye atma riskine girmeyeceklerdir.

Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın!

Bağımsızlık Yolu Kent ve Trafik Komitesi