Bağımsızlık Yolu I. Olağan Genel Kurul Kararı 1: Hükümete Değil Muhalefete Talibiz!

Bağımsızlık Yolu hükümete değil muhalefete taliptir. Bunun sebebi, Bağımsızlık Yolu’nun iktidarı reddetmesi değildir. Aksine, Bağımsızlık Yolu, parti çalışmalarının merkezine iktidar mücadelesini koymaktadır. Tam da bu sebeple, Bağımsızlık Yolu, hükümete değil muhalefete taliptir çünkü gerçek bir iktidar mücadelesi, önce gerçek bir muhalefet oluşturmaktan geçmektedir.

Bağımsızlık Yolu’nun bu yaklaşımının dayandığı temel şöyledir: Ülkemizde iktidar, sadece hükümetten ibaret değildir. Egemenlik, sadece hükümette yoğunlaşmamıştır. İşyerlerinde sermayenin ve patronların iktidarı vardır. Ülkemize dair ekonomik, sosyal, kültürel ve politik kararların şekillenmesinde Türkiye’deki hükümetlerin ciddi bir iktidar gücü vardır. Dış ticari yapımız, büyük tüccarların iktidar gücünün boyunduruğundadır. Bankacılık sistemi, tasarruflarımız ve finansman ihtiyacımız ultra zenginlerin, banka sahiplerinin ve tefecilerin kontrolü altındadır. Konut ve inşaat gibi yaşamsal ihtiyaçlar, inşaat sermayesinin iktidarı altındadır. Sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlar, özel okul ve hastane sahiplerinin güçlü çıkar yapılarının boyunduruğu altındadır. Hayatımızın gündelik bir parçası olan ulaşım konusu, büyük araba ithalâtçılarının, özel taşımacıların, sigorta şirketlerinin ve özel akaryakıt istasyonlarının boyunduruğu altındadır. Tarımsal üretimimiz, aracıların boyunduruğu altındadır. İmalat sektörü, toplumsal ihtiyaçları ve kalkınmayı dikkate almayan özel çıkarların boyunduruğu altındadır. Ülkemizin sahilleri, denizleri ve ekolojik yapısı, otel ve kumarhane sermayesinin iktidarı altındadır. Ülkenin demografik yapısı, patronların ucuz işgücü sömürüsü hırslarıyla şekillenmektedir. Ülkedeki asker, sivil savunma, polis ve genel olarak kolluk kuvvetleri, Türkiye devletinin doğrudan kontrolü altındadır. Bütçe, maliye, istihdam, sosyal güvenlik ve sosyal refah politikalarımız, neoliberalizmi şiar edinmiş sermaye çevrelerinin ciddi baskısı altında şekillenmektedir. Düşünce ve fikir dünyamızı doğrudan etkileyen ve biçimlendiren medya, egemen çıkarların sözlerini yayan kesimlerin boyunduruğu altındadır.

Tüm bu sorunların çözüldüğü bir ortamda dahi, Kıbrıs adasının ve halklarının bölünmüşlüğü sürdüğü müddetçe, emperyalizmin sürekli hakimiyet politikası, Kıbrıslı Türklerin kendi iradelerinin hayat bulmasının önünde çok ciddi bir engel olmaya devam edecektir. Tüm bu sorunların çözüldüğü bir ortamda dahi, Kıbrıs adasının ve halklarının bölünmüşlüğü sürdüğü müddetçe, emperyalizmin sürekli hakimiyet politikası, Kıbrıslı Türklerin kendi iradelerinin hayat bulmasının önünde çok ciddi bir engel olmaya devam edecektir. Toplumsal ve gündelik hayatımızın her alanına ve her yanına sızmış ve egemen olmuş böylesi bir iktidar yapısı ortadayken, sadece yasama ve yürütme organlarında bir güç elde etmeye yönelik bir yaklaşım, başarısız olmaya mahkûmdur. Yukarıda açıklanan kapsamlı iktidar yapısı yerli yerinde dururken, sadece hükümete gelmek üzerine kurulu bir siyasi yaklaşım, bu iktidar yapısını değiştirmek bir yana, bizzat bu iktidar yapısı tarafından şekillendirilmeye ve yozlaştırılmaya mahkûmdur.

Sadece hükümete gelmek, iktidar yapısında kendi başına bir değişikliğe yol açmaz. Gelmiş geçmiş tüm siyasi partilerin ve hükümetlerin yarattığı hayalkırıklığının ve yozlaşmanın sebebi, siyasi partilerin ve aktörlerin sadece beceriksiz, ahlâksız ya da bencil olmaları değil; aynı zamanda ülkedeki iktidar yapısının bütününe karşı hiçbir mücadele ve muhalefet stratejisi geliştirmeden, sadece hükümete gelmeyi önlerine koyuyor olmalarıdır. Bu yaklaşımı benimseyen iyi niyetli ve samimi siyasi aktörler ve girişimler dahi başarısızlığa mahkûmdur, çünkü dönüşümü gerçekleştirebilmenin tek yolunun hükümete gelmek olduğunu düşünen bir parti veya kişi, hükümete gelebilmek ve hükümette kalmayı sürdürebilmek için her türlü tavizi vermeye ve kaçınılmaz olarak yozlaşmaya başlayacaktır.

İşte bu yüzden Bağımsızlık Yolu, hükümete değil muhalefete talip olurken, ülkedeki iktidar yapısına bir bütün olarak muhalif olmayı, ülkedeki iktidar yapısını bir bütün olarak toplumsal bir dönüşüme uğratmayı, ülkedeki iktidar yapısının var olduğu her alanda karşı bir örgütlenme gerçekleştirmeyi, ülkedeki bu iktidar yapısından az veya çok zarar gören her kesimi böylesi bir muhalefet mücadelesine dahil etmeyi önüne bir görev olarak koyar. Bu noktadan yola çıkarak Bağımsızlık Yolu, meclisi ve yürütmeyi, iktidar yapısının ve mücadelesinin sadece bir parçası olarak görür. Bu sebeple de mücadelesini meclise gelmek veya hükümete gelmek üzerine kurmaz, parlamenter mücadeleyi tek amaç olarak görmez. Sorun bir bütün olarak ülkedeki iktidar yapısı olduğundan, bu iktidar yapısı egemen halde olmayı sürdürdüğü müddetçe, ülkedeki muhalefet ihtiyacı da sürecektir.

Bağımsızlık Yolu, işte bu anlamda muhalefete taliptir. O yüzden, Bağımsızlık Yolu; seçim, parlamento ve hükümet merkezli bir siyasi anlayış yerine, ülkedeki iktidar yapısının var olduğu her alanı bir mücadele alanı olarak görür, ve gücünü ve enerjisini sadece hükümete gelmeye değil, her alanda mücadeleye etmeye ayırır. Tam da bu sebeple, Bağımsızlık Yolu “seçmen” değil “yoldaş” aramakta, “oy” değil “mücadele arkadaşları” istemekte, “yönetme yetkisi” değil “direniş” talep etmektedir. Bağımsızlık Yolu, tüm bu noktalardan hareketle, ülkede bir hükümet boşluğu değil, bir muhalefet boşluğu olduğunu öne sürer. Ülkedeki iktidar yapısının bütününe karşı ihtiyaç duyulan muhalefete de talip olduğunu ilan eder. Ülkedeki iktidar yapısının egemenliği sürdüğü müddetçe de, kendisini bir “muhalefet partisi” olarak görmeye devam eder. Ülkedeki iktidar yapısının egemenliği sürdüğü müddetçe, hükümet de dahil olmak üzere ele geçireceği her yetkiyi ve gücü, bu iktidar yapısına karşı mücadele ve muhalefet etmek için, bu iktidar yapısından az ya da çok zarar gören halkın her kesimiyle birlikte her alanda direnmek için kullanır.

Bu sebeple Bağımsızlık Yolu, ülkedeki iktidar yapısına karşı mücadelenin mümkün olduğu her alanda, muhalefete taliptir: Sokakta muhalefete taliptir, mecliste muhalefete taliptir, hükümette muhalefete taliptir, işyerlerinde muhalefete taliptir. Kısacası, bu iktidar yapısından az veya çok zarar gören her kesimin olduğu yerde, o yer neresi olursa olsun, muhalefete ve zarar gören kesimlerle birlikte güçlü bir muhalefet yaratma mücadelesine taliptir. Bu çerçevede, Bağımsızlık Yolu Genel Kurulu, yeni oluşacak olan Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi’ne, “hükümete değil muhalefete talibiz” mesajının gerek parti üyelerine gerekse de kamuoyuna net bir şekilde ve altı doldurularak iletilmesi, açıklanması ve yaygınlaşması için görev verir. Bu görevin yerine getirilmesi için komisyonlar oluşturmak, propaganda faaliyetleri yürütmek, yazılı ve görsel dökümanlar hazırlamak, eğitsel faaliyetler organize etmek de dahil olmak üzere her türden aracın kullanılması gerekliliğinin de altını çizer.

HÜKÜMETE DEĞİL MUHALEFETE TALİBİZ!

Kararın Olağan Genel Kurul’daki videosu için tıklayınız.