Sevgili Milletvekilleri
Bugün 30 Haziran tarihinde başlayan tatiliniz sona eriyor. Ülkemizde az bulunan bir ayrıcalıktan yararlanıp; tam üç ay boyunca dinlendiniz, gezdiniz, sevdiklerinizle vakit geçirdiniz, kitap okudunuz, sabahları geç kalkıp geceleri istediğiniz saatte uyudunuz, kısacası kendinize vakit ayırdınız…
Tatiliniz nasıl geçti? Umarız ki, tatiliniz boyunca özel sektörde çalışan emekçilerin sorunlarını düşünmeye ve çözüm yolları bulmaya da zaman ayırabilmişsinizdir. Çünkü bu üç aylık süre emekçiler açısından hiç de güzel geçmedi.
Sadece tatil imkanlarımız sizin kadar geniş olmaması değil, İş Yasası’nda öngörülen 14 iş günü ücretli izin hakkının da patronlar tarafından kullandırılmaması bunda etken. Özel sektörün büyük bir bölümünde “izin” kelimesi ile “işsizlik” aynı anlama geliyor. Özel sektör çalışanları; streslerini atabilecekleri, yaz sıcağında rahatlayıp sevdiklerine vakit ayırabilecekleri bir tatili yaşayamıyor. Aksine yazda günler uzadığı için, birçok özel sektör emekçisinin mesaisi de uzuyor. Gece saat sekize, dokuza kadar uzayan bitimsiz mesailer ve cumartesi dahil her günü kapsayarak hiçbir sosyal yaşama vakit bırakmayan iş yükü yüzünden ilişkiler bozuluyor, çocuklar ebeveynlerini özlüyor, sosyal yaşam tahrip oluyor. Okulların da kapalı olduğu bu dönemde çalışmak durumunda kalan aileler, çocuklarını Kur’an kursları gibi faaliyetlere kayıt ettirerek hiç de gönüllü tercihleri olmayan mecburi ilişki ağlarına dahil olmak zorunda kalıyor.
Ama bu, sorunların sadece bir kısmı… Özel sektörde on binlerce işçi asgari ücret dahi alamadan çalışıyor, birçok yabancı uyruklu işçi çalışma izni yapılmadan kayıt dışı olarak çalıştırılıyor, çocuk işçiliği giderek yaygınlaşıyor, mesai saatlerine uyulmuyor, ek mesai/düzensiz mesai gibi haklar ödenmiyor ve özel sektör çalışanları her an işten durdurulabilecek denli güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor. Birçok işyerinde sigorta-ihtiyat sandığı kayıtları yapılmıyor, kayıtların yapıldığı işyerlerinde ise yatırımların yapılmaması, eksik yapılması normal bir uygulama olarak devam ediyor. Kısacası özel sektör çalışanları, her geçen gün kötüleşen bir muameleye maruz kalıyor.
Sevgili Milletvekilleri,
Özel sektördeki sorunların çözümüne ilişkin hükümet ve patron örgütleri çeşitli defalar fikirlerini ifade edip, yöntemlerini uygulayabilseler de; on binlerce özel sektör çalışanı örgütsüz oldukları için tek bir söz dahi edemiyor. Kendi sorunları hakkında sadece özel sektör çalışanları konuşamıyor! Sendikasız iş yerlerinin muhasebesini tutan çalışanlar, iş güvencesi hissetmedikleri için önlerinde kaçırılan vergilere ses çıkaramıyor. Sendikasız iş yerlerinde her an işini kaybetme korkusu ile çalışan emekçiler, doğamıza zarar veren faaliyetlere itiraz edemiyor. Sendikasız iş yerlerinde gerçekleşen kayıt dışı işçilik, çocuk işçiliği, kuralsız ve yasa dışı faaliyetlerden toplumun haberi olamıyor. Sonuçta genel olarak tüm halk bundan zarar görüyor.
Bildiğiniz gibi 10 ve üzeri çalışanı bulunan patronların sendikasız işçi çalıştırmasının yasaklanması ve özel sektör emekçilerinin yıllardır hasretini çektikleri sendikalaşma fırsatına kavuşabilmesi için 2 Mayıs 2016 tarihinde Meclis’e bir yasa tasarısı önerildi. Yasa tasarısı o tarihten beridir yani tam 17 aydır, sizin tarafından görüşülüp onaylanmayı bekliyor. Ancak ivediliğini reddetmek için yaptığınız görüşme dışında, Yasa Tasarısı ile ilgili hiçbir bileşim, görüşme, oylama olmadı.
O tarihten bu yana dokuz işçi özel sektörde, uygunsuz çalışma koşulları, yetersiz güvenlik önlemleri ve ağır iş temposu yüzünden iş cinayetlerine kurban gitti, hayatını kaybetti. Bir düşünün sadece sizin tatil yaptığınız üç ay içerisinde iki işçi hayatını kaybetti. Yüzlerce işçi ise cinayetin kıyısından döndü, yaralandı, sakat kaldı, çalışamaz hele geldi. Belki bu yasa geçmiş olsaydı, bu sayı çok daha az olacaktı.
Siz tatildeyken, patronlar özel sektörde ucuz iş gücünü daha da katmerlendirmek için yabancı uyruklu işçilerin maaşlarını 50 dolara çekme planlarını örgütleri aracılığı ile açıkladı. Özel sektör işçilerinin sendikası olmadığı için bu konuda işçilerin ne düşündüğünü kimse öğrenemedi.
Sizin tatilde olduğunuz üç ay boyunca kesintisiz çalışıp, üniversite kayıt ücretini biriktirmeye çalışan işçiler; tek kuruş maaş alamadı. Sendikası olmadığı için çaresizce bireysel olarak isyan eden işçiler ise polis tarafından göz altına alındı.
Sevgili milletvekilleri,
Bu toplumun emekçilerinin yararlanamadığı çok özel bir haktan faydalanıp üç ay boyunca tatil yaptınız. Şimdi artık yenilenmiş ve taze bir zihinle toplumun en önemli sorunlarından biri olan, özel sektör emekçilerinin örgütlenme hakkına eğilmek için hazır olduğunuzu umuyoruz.
Bunun için tam on yedi aydır Meclis’te bekleyen ve sendikasız işçi çalıştırmayı yasaklayan yasayı öncelikli olarak görüşüp, halkımızın ezici bir çoğunluğunun kanayan yarasına merhem sürebilirsiniz.
On ve daha üzeri işçi çalıştıran patronların, sendikasız işçi çalıştırmasını yasaklayabilir, özel sektör çalışanlarının insanca bir yaşama kavuşmasına katkı sağlayabilirsiniz…
Sizden istediğimiz şey, üç aylık kesintisiz bir tatil değil; özel sektör çalışanlarına onurlu bir çalışma gününden sonra insanca dinlenme şansını sunacak örgütlülüğün önünü açmanızdır.
Sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalıdır, çünkü ülkemizin emekçileri bunu hak ediyor…
Bağımsızlık Yolu(a)
Melisa Koloz
Bağımsızlık Yolu Üyesi