Ersoy: Erhürman’ın Anlattığı Model İki Devletli Stratejik İşbirliği, Federasyon Değil!

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Kıbrıs Postası’nda yayınlanan Canan Onurer’in sunduğu Sabah’ın Haberleri programına konuk olarak değerlendirmelerde bulundu.

Ersoy programda yaptığı açıklamalarda, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili halkın belirli bir siyasal programa oy kullanmadığı değerlendirmesinde bulundu. Tufan Erhürman’ın konuşmalarının direkt olarak halkın duygularına oynadığına dikkat çeken Ersoy, kampanyasının merkezinde “gelecek kaygısı” olduğunu söyledi.

Beş Senedir Cumhurbaşkanlığı Makamı Bir Mizah Makamına Dönüştü

Ersoy, 2020’den beri hem hükümete hem de Ersin Tatar’a karşı biriken bir öfke olduğunu belirterek bu tepkinin mutabakata varılmadan ortaya çıkan bir aday üstünde birleştiğine dikkat çekti. Ersoy, Halkın Partisi’nden çıkan üç milletvekilinin ve TDP’nin herhangi bir program ortaya koyulmadan sadece CTP’ye destek verdiklerini ve bunun şeffaf olmadığını ifade etti.

5 senedir cumhurbaşkanlığı makamının bir mizah makamına dönüştüğünü söyleyen Ersoy, “belirli bir programları olmasa da Tufan Erhürman ile makama bir ciddiyet geleceğini hepimiz biliyorduk” dedi. Ersin Tatar’ın timsah kuyruğunu tuttuğu fotoğrafa atıfta bulunan Ersoy, iki devletli çözüm politikasının Kıbrıslı Türkleri görünmez kıldığını da ekledi. Ersoy, “Tufan Erhürman’ın makama ciddiyet getireceği net fakat geriye kalanlar muğlak” şeklinde konuşarak Erhürman’ın vaadlerinde ve seçim kampanyasında dengesizlik olduğuna dikkat çekti.

Erhürman’ın Kazanması Halktaki Değişim Arzusunu Sağlayacak mı?

Ersoy, seçim öncesinde Bağımsızlık Yolu olarak halktaki değişim arzusunu okuduklarını ve dayatma başörtüsü tüzüğüne karşı halkın sokaklarda olduğunu da hatırlatarak, “sadece tüzük meselesinde değil halkımız farklı konularda da bağırıyordu” şeklinde konuştu. Sene başında özel sektör emekçilerine ve kamu emekçilerine hayat pahalılığı oranının farklı yansıtılmasını da anımsatan Ersoy, o dönemde sendikasız işçi çalıştırılmasının yasaklanması talebinin yükseldiğini vurguladı.

Bu olayların kazanın kaynaması olarak değerlendiren Ersoy, aynı şekilde sandığa da yansıdığını belirtti. Ersoy, Tufan Erhürman’ın kazanmasının halktaki değişim arzusunu sağlayacak mı sorusunun ise belirsiz olduğunun altını çizdi.

Erhürman’ın Anlattığı Model İki Devletli Stratejik İşbirliği, Federasyon Değil!

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Ersoy, kutuplaşmadan kaçılmaması gerektiğini belirterek toplumda nesnel olarak çıkarları farklı olan kesimlerin çatışmaya yol açtığını söyledi. Ersoy, çıkarları farklı olanların toplum ile aynı taraftaymış gibi gösterildiğini ve halka ihanet edildiğini de kaydetti.

“Tufan Bey’in anlattığından federasyonu anlamadık sıkıntı buradaydı” şeklinde konuşan Ersoy, Erhürman’ın güvenlik, hidrokarbonlar gibi konuların dışında kendi egemenliğini yürüten bir modelden bahsettiğini söyledi. Ersoy, bu modelin federasyon gibi duyulmadığına dikkat çekerek “bize anlatılan bu model aslında iki devletin belirli konularda stratejik işbirliğine işaret ediyor” dedi. Ayrıca Ersoy, açılımları “Kıbrıslı Türk halkının günlük acil ihtiyaçlarına merhem olacak meselelerden çok, Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki çıkarlarına dair geliştirilmiş” şeklinde nitelendirdi. Bağımsızlık Yolu olarak CTP’nin kampanya sürecinde “Kıbrıslı Türk halkına dair mi yürütülüyor yoksa Türkiye’nin egemenlerine mi konuşuluyor”u sorguladıklarını ekledi.

Erhürman, kktc’nin Tanınmasının Mümkün Olmadığını Biliyor

Ersoy, müzakere için şart sunulduğunu da ifade ederek bunun da kendi içerisinde muğlaklık barındırdığına dikkat çekti. Erhürman’ın kktc’nin tanınmasının mümkün olmadığını bildiğini ifade eden Ersoy, “o zaman bu statü ne?” sorusunu yöneltti. Durumun Ersin Tatar’ı da hatırlattığını kaydetti.

“Tufan Erhürman şartlı müzakere meselesini, sadece Kıbrıslı Elenlere değil aynı zamanda BM’ye ve AB’ne de koymuş oluyor” diyen Ersoy, Bağımsızlık Yolu olarak bu yaklaşımı da eleştirdiklerini söyledi. Müzakerenin şartı olmayacağını ekledi.

Halk Müzakerelerin Bir Parçası Olarak Masada Konuşulacak Şeylerin Belirleyicisi Olmalı

Ersoy, Tufan Erhürman’ın “müzakerelerde bana da pay bırakın” söyleminin tehlikeli olduğuna dikkat çekerek “ya o pay Kıbrıslı Türk halkının onaylamayacağı bir şeyse” dedi. Ersoy, halkın bütün süreçlerin içerisinde masada neyin müzakere edildiğini, liderlerin ne söylediğini bilmesi gerektiğini ifade ederek halkın sürecin bir parçası, masada konuşulacak olan şeylerin belirleyicisi olması gerektiğini kaydetti. Sorunun halkların sorunu olduğuna dikkat çekerek anlaşacak olan yine halkların olduğunu ekledi.

Meselenin güven olmadığını da belirten Ersoy, “güven yaptıklarımızla oluşur” dedi. Halkın seçime gittiği zaman siyasal programları onayladığını belirtti.

Kadrolarımızı Bütün Olasılıklar için Hazırladık

Bağımsızlık Yolu’nun erken genel seçim için bütün kadrolarıyla hazır olduğunu ifade eden Umut Ersoy, seçim ve mücadele için her zaman hazır olduklarını söyledi. Ersoy, seçim kararlarında da sabırla seçimin geçmesini beklediklerini açıkladıklarını hatırlatarak konuşmasına “zaten seçim sonrasına hazırlanıyorduk. Gerek erken seçim, gerekse halkımızın gündelik hayatta canını yakan sorunların ortaya çıkacağını gerekse Kıbrıs sorununda zor bir döneme gireceğimizi öngörebiliyorduk. Kadrolarımızı bütün olasılıklar için hazırladık” şeklinde devam etti.

Ersoy, yılın hareketli başladığını ve halen daha da kanayan yaralara karşı halkın sesini yükseltmeye devam ettiğini ifade ederek sokağın eğitim, enerji gibi bir çok sorunla hareketlendiğini söyledi. Seçim atmosferine girilmesiyle halkın sokaktaki toplumsal mücadelelerden geri çekildiğini ve hesaplaşmayı sandığa yönelttiğini ifade eden Ersoy, Bağımsızlık Yolu olarak mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.