Ersoy: Halkın Yararına Ne Varsa Bugünden Mücadele Ediyoruz

Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, ADA TV’de Günaydın Ada programına katılarak, Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtladı.

Altı Boş Olan Söylem Siyasetini ve Halkı Kandırmayı Sevmiyoruz

Seçim sürecinin yoğun geçtiğini belirten Ersoy, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek sıkıntılarını dinleyerek aktarmaya çalıştığını ve propaganda sürecinde halka emekten, kadın özgürleşmesinden ve doğanın talanının son bulmasından yana siyasetlerini, somut çözüm önerilerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi. “Altı boş olan söylem siyasetini ve halkı kandırmayı sevmiyoruz. Bütün bu yaşadıklarımızın beceriksizlik değil tercih olduğunu halka aktarmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. Ersoy, rejim siyasetinin tercihinin emekten değil sermayeden yana olduğunu ekledi.

Kendimize Hiçbir Şey, Herkese Her Şey

Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun çok düşük seçim bütçesi olduğunu ve her seçimden önce yapıldığı gibi seçim bütçesini açıklayacaklarını söyledi. Bütün işler Bağımsızlık Yolu üyelerinin gönüllülük esasıyla ve kolektif emeğiyle yapılıyor dedi. Kendi sınıfsal çıkarları için emeğini ve yüreğini ortaya koyan insanlarla ‘kendimize hiçbir şey herkese her şey’ diyerek birlikte bu yolu yürümenin ve başka bir alternatifi yaratmanın gurur verici olduğunu ekledi.

Devletin Yerine Getirmesi Gereken Görevlerinden Rant Sağlanıyor

İstikrarlı bir yönetim olduğunu vurgulayan Ersoy, istikrarlı bir şekilde yoksullaşma, hayatın pahalılaşması, doğa talanı ve kamusal hizmetlerin sürekli geriye götürüldüğüne dikkat çekti. Sosyal devletin görevi olarak yerine getirmesi gereken temel insan haklarında özelleştirme olduğuna değinen Ersoy, özelleştirmeyle bu haklardan rant elde edildiğinin altını çizdi.

Halkın Yararına Ne Varsa Bugünden Mücadele Ediyoruz

Ersoy, diğer partilerin havada kalan soyut söylemleri olduğunu belirterek Bağımsızlık Yolu için böyle bir durumun söz konusu olmadığını, taleplerini her koşulda yükseltmeye devam edeceklerini söyledi. Halkın yararına olacak ne varsa bugünden mücadele ettiklerini ekleyen Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nu diğer partilerden ayıran noktanın, mecliste veya sokakta bütün araçlarla, somut olarak ortaya koyulan siyaset için mücadele etmeleri olduğunu söyledi. “Beni iktidara getirirseniz size bu hizmetleri sunarım” söylemlerine karşı, halkın yararına olacaksa bir partiyi veya iktidarı beklemeye gerek olmadığını söyleyen Ersoy, sürekli halkı esir alma anlayışını reddettiklerini belirtti. Ersoy, halka soyut önerilerek sunarak siyasete dahil etmeye çalıştıklarını söyleyerek, özel sektördeki sendikalaşma sorununa, özel sektörde sendikasız işçi çalıştırılmak yasaklansın çözüm önerisini sunduklarını örnek olarak gösterdi. Öngördükleri modellere karşı çıkan partilerin kendi modellerini sunmadıklarına değindi.

Solda Birlik Diye Tartışıyoruz ama ‘Sol’u Tanımlama İhtiyacı Duymuyoruz

Kıbrıs’ta solun, Kıbrıs sorunun çözümü üzerinden tanımlandığına değinen Ersoy, Bağımsızlık Yolu için ‘sol’ emekle sermaye arasındaki çelişkinin emekten yana olan tavrı olduğunu ekledi. Ersoy, solda birlik diye tartışıyoruz ama solu tanımlama ihtiyacı duymuyoruz dedi. Federasyonu savunup kimlik siyaseti üzerinden Kıbrıs milliyetçiliği yapan bir kesim olduğuna değinerek, milliyetçiliği geri püskürtmek gereken bir yaklaşım olduğunu ekledi. Meselenin insanların kimliğiyle ilgili olmadığını, sınıfsal konumlarıyla ilgili olduğuna dikkat çekti.

Ersoy, Kıbrıs’ta sol olarak tanımlanan ama sol olmayan ögeler olduğunu belirterek, ayrışmanın iyi olduğuna değindi. Ayrışılan ve ortaklaşan noktaların bilinmesi gerektiğini belirten Ersoy, siyaseti ve ideolojileri birbirinden ayırmamız gerekiyor dedi. Bağımsızlık Yolu’nun savunduğu talepleri diğer partilerin savunmadığını ekledi.

Enterkonnekteden Önce Aksa’nın Sözleşmesi Feshedilmeli ve Kıb-Tek’e Yatırım Yapılmalı

Enterkonnektenin iki boyutu olduğunu söyleyen Ersoy, enterkonnekte için Entse-o üyelerinin onayı gerektiğini hatırlattı. Ersoy, enterkonnekte için, yüksek miktarlardaki yatırımın kimin yapacağının belli olmadığına ve fizibilite çalışmalarının yapılmadığına dikkat çekti. Enseo’dan izinsiz, şebekeye bağlanmadan enterkonnekte olunmayacağını Türkiye’den uzatma kablosu çekileceğini belirterek, bunun kendi elektrik, iletim ve dağıtım sistemimiz için sistemi çökertecek kadar tehlikeli olduğunu vurguladı. Ersoy, en iyi senaryoda enterkonnekte olsak bile kendi enerji ihtiyacımızı karşılayabilecek derecede santrallerimizin bulunması gerektiğinden bahsetti. Yapılması gerekenin elektrik alt yapısını düzeltmek ve Kıb-Tek’e yatırım yapmak olduğunu söyledi. Kıb-Tek’ in demokratik özerkliğe kavuşturularak, siyasetin müdahalesinden uzak, denetlenebilir şeffaf bir kurum haline gelmesi gerektiğinin altını çizdi. AKSA’nın sözleşmesinin de feshedilmesi gerektiğini belirten Ersoy, uzun vade de rüzgar, güneş, dalga, çöp gibi yenilenebilir kaynaklarla temiz ve ucuz enerjiye planlı bir geçiş sağlamız gerektiğini ekledi.

Oyunuzu Bana Değil Kendinize Verin Ersoy, sermayenin ve emekçinin ekonomisinin aynı olmadığını belirterek ‘aynı gemide değiliz’ ifadesini kullandı. Bütün uygulamaların sermaye sınıfının çıkarı üzerine kurulu olduğunu hatırlatarak, birileri zenginleşirken birileri fakirleşiyor dedi. Emekçileri yoksulluğa iten rejim partilerinin karşısına emeğin siyasetini çıkarmak için ‘oyunuzu bana değil kendinize verin’ çağrısında bulundu.