(11.10.2015)
BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih 10.10.2015 Günlerden cumartesi. Ve barışı haykırmak için Türkiye’nin birçok bölgesinden binler akın etti Ankara’ya. Her şey barışın coşkusuyla başlamıştı. İnsanlar barış türkülerini halayları ile birleştirdi. Ve işte tarih yine bir katliamı yazdı bugüne. Bomba patladı ve hemen ardından ikincisi patladı. Yüze yakın insan parçalanmış bedenleri ile barış pankartlarında taşındı. Ve yüzün çok üzerinde insan yine barış pankartları ile hastanelere taşınmaya çalışıldı. Hem de polisin bu yaşanan katliama rağmen attığı gazlar arasında gerçekleşti. Önceki gün denmemiş miydi oluk oluk kan akacak diye. Dediklerini yaptılar. Hem de onlarca insanı öldürmekle değil bedenlerini parçalayarak gerçekleştirdiler.
Bu tarihin sabahında bu sürecin barışla sonuçlanması için KCK tek taraflı ateşkesi gündemine almışken bunu kamuoyuna deklere ediyorken bu katliamın bir barış mitinginde gerçekleşmiş olması oldukça düşündürücü bir durumdur. HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş’ın da ifade ettiği gibi bu katliam tamamen karanlık güçler tarafından değil aleni güçler tarafından gerçekleşmiştir. Bu katliamın sorumlusu devlettir. Bu açıklamadan da ortaya çıktığı gibi katliam tamamen Türkiye halklarına dönük bir katliamdır.
Önceki günlerde devletin kendi mitinglerinde kuş uçmaz iken bu güvenlik zaafiyeti nedendir ki barıştan yana olanların içinde oluyor. Savaş isteyenler oldukça muazzam güvenlik önlemleri alırken barışı isteyenler neden korunamıyor, güvenliği sağlanamıyor. Diyarbakır, Suruç örneklerinde görüldüğü gibi Ankara’da da aynı patlamalar gerçekleşiyor. Bu şu anlama geliyor, bu ülkede barışı istemek ölmek demekmiş. Ölmeyi istemek demekmiş. Barış uğruna ölüme yürümekmiş. Katliamı gerçekleştirenlere göre, barışı istemek suçmuş bu ülkede. HDP korteji içinde gerçekleşen bir patlama ancak birçok STK ve siyasi partilerinde içinde bulunduğu bir bilanço. Bu durumda barışı haykıran tüm Türkiye.
Bilanço ağır. Her yaştan her milletten insan bedenleri parçalandı. Bu gün tarihe Ankara’daki can pazarı olarak geçecek. ‘Bu meydan kanlı meydan’ sözü bir kez daha Ankara’da gerçekleşmiş oldu. Sözlerin yoksul kaldığı yerdeyiz. Biten bir şey yok. Ama ifade edilebilecek bir şeyde yok. Ölümleri anlatmak çok zor. Acılarını tarif etmek yine çok zor. Yaraları sarmak yine çok zor. Barışta ısrar eden bu halk hala bu ölümlere rağmen barış diyorsa kimsenin diyecek bir sözü olmamalı. Söylenecek tek bir söz var o da onlar barış için katledildiler.
Bizlerde barış şehitlerine söz veriyoruz barışın bayrağını barışa kavuşturacaz.
BARIŞ ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR
ŞEHİT NAMIRİN
BİJİ AŞİTİ U AZADI.
YAŞASIN BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası- Birleşik Kıbrıs Partisi- Birleşik Kıbrıs Partisi Gençlik – Yeni Kıbrıs Partisi – Boran Kültür Merkezi – Baraka – Alevi Kültür Merkezi – Kıbrıs Emekçiler İnisiyatifi – Kıbrıs Sosyalist Partisi – Karpaz Gençlik İnisiyatifi – Çağ Sen DAÜ Bir Sen – DAÜ Sen – Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası – Komünist Emek Hareketi – Devrimci Komünist Birlik – Doğu ve Güneydoğu Kültür Merkezi – Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği – Kıbrıs DEM GENÇ – Belediye Emekçileri Sendikası – Tıp İş – Kıbrıs Türk Tabipler Birliği – Kıbrıs Türk Tabipler Odası – Toplumcu Demokrasi Partisi – Toplumcu Demokrasi Partisi Gençlik – Lefkoşa Belediye Tiyatrosu – DEV İş KOOP Sen – Kıbrıs Türk Hayvancılar Birliği – BASIN Sen – Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği – Meserya Kadın İnisiyatifi – Üretim Merkezi – FEMA – MAGEM – KUİR Kıbrıs Derneği – Feminist Öğretmen İnisiyatifi – POST RI – Bağımsızlık Yolu – Envision Diversity – MAKAMER( Mağusa Kadın Merkezi Derneği