İtham Ediyoruz!

Covid 19 Pandemisi karşısında yetersiz olan sağlık altyapımız nedeniyle kendimizi izole ettiğimiz 13 Mart tarihinden bugüne 88 gün geçti. “Artık bu virüs ile birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekir” diyerek bizi teslimiyete ve kaderimize razı olmaya çağıran UBP-HP Hükümeti’ne soruyoruz: Geçen 88 günde “bu virüs ile birlikte yaşayabilmemiz için” gerekli sağlık altyapısını sağlamaya dönük ne yaptınız? Yoksa amacınız bu virüsle birlikte yaşamayı değil de, bu virüs ile ölmeyi öğrenmemiz midir?

Halk olarak bu 88 günü, size sağlık hizmetlerini geliştiresiniz diye verdik. Halk olarak 88 gün boyunca, virüsün dünya yüzünden silinip gitmesini değil; virüs hala varken, gerekli sağlık altyapısına sahip olmanın rahatlığı ile dünya ile temasımızın devam edeceği koşulları oluşturasınız diye bekledik. Halk 88 gün boyunca size bu imkanı sağlamak için işsiz kalırken, maaşsız kalırken, iş yerleri kapanırken, siz ne yaptınız? 13 Mart tarihinde yetersiz olan sağlık altyapımız şimdi ne durumdadır?

Yatak kapasitesini arttıramadığınızı biliyoruz; test sayısını arttıramadığınızı biliyoruz; gerekli cihazları kullanmaya yetkin sağlık personeli sayısını arttıramadığınızı biliyoruz; ilaç, tomografi, röntgen vb her türlü malzemede bir arpa boyu yol kat etmediğinizi biliyoruz; pandemi hastahanesi ve karantina servisleri ile ilgili hiçbir şey yapmadığınızı biliyoruz! Biliyoruz çünkü ekmek parası için, okulu için, sağlık ihtiyaçları için, yakınlarını görmek için geçiş noktalarını kullanmak isteyen halka kendi ağzınızdan “hazır değiliz” diyorsunuz! Peki ne zaman hazır olacaksınız? 88 gündür yapamadığınız hazırlığı, 1 Temmuz’a kadar mı yapacaksınız?

Pandemi tüm dünyayı etkileyen bir olgu, bu olgunun ortaya çıkışından dolayı hiç kimse suçlanamaz. Ancak pandemi sırasında halkın en güvencesiz kesimlerini yalnız bıraktığınız için, esnafı batmaya terk ettiğiniz için, binlerce insanımız işsiz kalırken hiçbir şey yapmadığınız için suçlusunuz!
Sizin 88 gün boyunca hiçbir iş yapmadığınızı gören ve bu saatten sonra da sizden hiçbir beklentisi kalmayan öğrencileri, işçileri, turizimcileri, esnafı “geçişler açılsın da ne olacaksa olsun” noktasına getirdiğiniz için suçlusunuz!

Geçişleri açmadığınız için değil; geçişleri açabilecek noktaya geleceğimiz çalışmaları yapmadığınız, bizi geçişleri gönül rahatlığı ile açabilecek noktaya getirmek için parmağınızı bile oynatmadığınız için suçlusunuz! En önemlisi de artık bu hazırlıkların yapılabileceğine dair tüm umutları çarçur ettiğiniz için suçlusunuz! Bu halkı kendi sağlığından ümidi kesmek zorunda bıraktığınız, “ya aç kalacağım, ya virüs kapacağım” seçenekleri ile başbaşa bıraktığınız, 88 gün boyunca bu alternatifler dışında bir seçeneği yaratacak hiçbir adım atmadığınız için suçlusunuz!

Bu suçlarınızın nedenlerinin ne olduğuyla, sizin esasta içinizden ne geçtiği ile, nasıl insanlar olduğunuzla, niyetlerinizle ilgilenmiyoruz. Zaten var olan kaynakları kontrol altına almak veya kullanmakla ilgili pısırıklığınız, beceriksizliğiniz, isteksizliğiniz, tembelliğiniz bizim yaşamımızı olumsuz etkiliyor! Ve sizin bu suçlarınızın bedelini bize ödetmenizi reddediyoruz!

Günlük yaşamda her esnaf bilir ki, en ufak bir hatası ciddi bir bedele hatta iflasa neden olabilir. Günlük hayatta her özel sektör çalışanı bilir ki, bazen kendi hatası olmayan konulardan dolayı bile işini kaybedebilir! Sizin bizden ne fazlanız, ne farkınız, ne özelliğiniz var ki; 88 gün boyunca ortaya koyduğunuz basiretsizliğin bedelinden muaf olacaksınız?

Sizi açıkça ve doğrudan doğruya itham ediyoruz! Zamanımızı çaldınız, ekmeğimizi çaldınız, umudumuzu çaldınız! Ama artık yeter, geleceğimizi çalmanıza da izin vermeyeceğiz!
Düşün yakamızdan!

Bağımsızlık Yolu (a)
Münür Rahvancıoğlu    
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri