Ekonomik Örgütler Platformu adı altında faaliyet yürüten ve sermayenin çıkarlarının temsilcisi konumundaki kesimler; yayınladıkları bir bildiri ile; kamuya yapılan istihdamları eleştirdiler! Sermaye örgütleri, “özel sektörde zaten çalışmakta olan kişilerin yerlerinden sökülerek kamuya istihdam edilmesinin eşitsizlik yarattığını” ve “özel sektörde biriktirilen bilgi ve deneyimin heba olmasına ve verimsizliğe de yol açtığını” iddia etti.
Hükümetin seçim kaygısıyla, sınavsız ve torpile dayalı bir istihdam politikası yürütmesi sıkıntılı olmakla birlikte; bu durumdan en son şikayet edebilecek olan kesim özel sektör emekçilerini iliğine kadar sömürmekte olan sermayedarlardır!
Hükümetin yürüttüğü sınavsız, kadrosuz ve torpile dayalı istihdam, Kamu Hizmeti Komisyonu eli ile yürütülmediğinden, birçok özlük hakkını barındırmayan, güvencesiz ve her bakımdan kadrolu istihdamın gerisindedir. Bu koşullarda dahi özel sektörde çalışan emekçilerin kamuyu tercih ediyor olmalarının esas sebebi; özel sektördeki ölçüsüz ve dizginsiz sömürüdür.
Sermayedarlar sigorta yatırımlarını yapmayarak veya gerçek maaşlar üzerinden yapmayarak; yıllık ücretli izin hakkını gasp ederek; hastalık izni gibi en makul insani ihtiyaçları dahi kullandırmayarak; maaş ödemelerini lütuf gibi sunarak; işyerlerinde insanlık onuruna aykırı keyfi tutumlar takınarak; hamile kalan emekçiler başta olmak üzere her emekçiyi güvencesiz koşullarda istihdam ederek; özel sektör emekçilerine huzurlu bir çalışma hayatı sunmamaktadırlar. Durum böyleyken, özel sektör emekçilerinin kendileri için daha iyi olacağını düşündükleri seçeneklere yönelmelerinden şikayet etmek, sermayedarların bu sömürüyü nasıl pişkince kendilerine hak gördüklerinin göstergesidir.
Özel sektör emekçileri; sermayedarların kolektif mülkiyetindeki köleler değildirler. Kaliteli bir çalışma hayatını ve güvenceli bir yaşamı hak eden nitelikli insanlardır! Ultra zenginler, kamunun bir istihdam alanı olarak tercih edilmesinden şikayet edeceklerine; yanlarında çalışan emekçilere maaş, yıllık ücretli izin, hastalık izni, sigorta ve güvence sağlamak konusunda ne sunduklarının hesabını vermelidirler.
Bağımsızlık Yolu olarak, patron örgütlerinin haddini aşan bu açıklamasını kınıyoruz. Tüm gücümüzle sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanması ve patronların ölçüsüz arsızlığının sınırlandırılması için mücadele ederken; her emekçinin istediği işi yapabilme özgürlüğünü de savunacağımızı halkımıza duyururuz.
Bağımsızlık Yolu (a)
Münür Rahvancıoğlu
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri