Kıbrıs’ın kuzeyinde 10 Mart’ta görülen ilk Koronavirüs vakasının ardından bir dizi önlemler alınmış ve bu önlemler arasında ülkeye giriş çıkışların durdurulması kararı alınmıştı. 1 Temmuz’da ise kapıların tekrardan açılması ile bazı ülkelerden kabul karantinalı giriş yerine çift PCR ile sağlanmış ve çift PCR takibi kimi zaman yapılmayarak PCR sonucu henüz çıkmamış kişilerin kendini izole etmek yerine insanların arasına karıştığı tespit edilmişti. Hal böyle iken pozitif vakalar günbegün artmış ve vakalar hava ve deniz yoluyla gelenlerle sınırlı kalmamış, yerel vakalar da ortaya çıkmıştır.
Tam da bu noktada Başbakan Tatar, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ni acil olarak toplamıştır. Öte yandan, Temmuza kadar geçen süreçte aylardır vaat edildiği halde henüz temeli dahi atılmamış pandemi hastanesinin inşası ve sağlık altyapısındaki eksiklerin giderilmesi yönünde hiçbir adım atılmamıştır. Bu koşullar göz önüne alındığında, Mart’tan beridir kaynaklarını pandemi hastanesi ve sağlık altyapısına kabul edilemez bir şekilde ayırmayı reddeden hükümetin en azından karantinasız girişlere dur demesi en akılcı karar olacakken, ülkede 3 güne kadar kalacaklar için sadece çift PCR test isteneceği ve karantina zorunluluğu olmayacağı kararı üretilmiştir. B grubundan ülkeye geleceklere 7 gün süre ile karantina uygulanması, zaten yetersiz ve geç alınmış bir kararken, ülkede 3 ve daha az gün kalacaklar için aynı karantina uygulamasının olmayacak oluşunun mantıklı ve tutarlı hiçbir yanı yoktur.
Karantinasız, sadece çift PCR ile ülkeye girişlerin virüsle mücadele konusunda yetersiz ve başarısız olduğu şu andaki pozitif vaka sayımızla kanıtlanmış halde iken 3 ve daha az gün kalacakların neden karantinaya tabii olmayacağının gerekçesi nedir? Bu sorunun cevabı için bu ülkeye kimler 3 veya daha az günlüğüne gelmektedir sorusunu sormak gerekmektedir. Bu ülkeye keyfi bir şekilde 3 veya daha az gün kalacak şekilde gelenler bu ülkeyi kumarhane cenneti olarak görenlerdir. Bu karar kumarhane sahipleri ve kumarbazlar dışında kimi korumaya yöneliktir? Dahası kumarhane sahipleri ve kumarbazları memnun eden bu uygulama geri kalan herkesin zararına değil midir? Kumarcılar kumar oynayabilsin diye bu ülkenin emekçisinin, öğrencisinin sağlığını riske atmak kimin haddinedir?
Bağımsızlık Yolu olarak bizler, en başından beri karantinasız girişlere hayır dedik. Şimdi de alınan bu kararın yanlış olduğunu vurgular, hükümetin bu yanlış kararın bedelini birilerini korumak uğruna biz emekçi ve öğrencilere ödetecek oluşunun hesabını soracağımızı bildiririz.
Karantinasız Girişlere Hayır!
Bağımsızlık Yolu (a)
Nehir Özkızan
Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri