Nazlı: İşten Çıkarılma Durumlarında İlk Gözden Çıkarılanlar Kadınlardır

Nazlı: İşten Çıkarılma Durumlarında İlk Gözden Çıkarılanlar Kadınlardır

Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu N. Nazlı, Kıbrıs Genç TV’de Gündem Özel programına konuk olarak, Muazzez Gazihan’ın sorularını yanıtladı.

Nazlı, 8 Mart’ın, çalışma koşullarıyla ilgili mücadele eden ve hayatını kaybetmiş kadın işçilerin ölüm yıl dönümleri olarak sembolleştiğine değinerek 8 Mart’ın tarihçesini anlattı.

8 Mart’ın, hayatını kaybeden kadınlar için bir anma boyutu olduğunu söyleyen Nazlı, o kadınların verdiği mücadelenin bugün hala daha verilmesi gerektiği boyutuyla ilgi bir mücadele günü olduğunu vurguladı.

İşten Çıkarılma Durumlarında İlk Gözden Çıkarılanlar Kadınlardır

Nazlı, ülkemizde özel sektörde çalışan kadınların iş güvencesinden yoksun, uzun saatler ve düşük ücretlerle çalıştığını görüyoruz dedi. Birçok kadının işe alımlarda ayrımcılığa uğradığına değindi. Ekonomik krizin derinleşmesiyle, işsizlikle ilgili ilk gözden çıkarılanların kadınlar olduğunu söyleyen Nazlı, işsizliğin kadınlaşması söz konusu olduğunu söyledi. Geleneksel rollerin hala kabul edilmesi kadınların üzerindeki bakımla ilgili yükü daha da arttırıyor, çalışıyor olsa bile mesaisi eve geldiğinde bile bitmiyor diyen Nazlı, bu durumun kadınların çifte sömürülmesine neden oluyor dedi.

Nazlı 8 Mart ile ilgili, kadınların çalışma yaşamındaki hakların iyileştirilmesi, cinsiyetten dolayı yüklenen eşitsiz rollerden kurtulmak için mücadelenin yükseltildiği bir gün olduğuna değinirken emekçi kadınlar günü vurgusunun kadınların emeğinin özgürleşmesi ve kadınların bedeni, yaşamı üzerindeki uğramış olduğu baskının kaldırılması mücadelesi olduğunu söyledi.

Ebeveynlik İzni Yasalaştırılmalı

Özel sektörde kadınların hamile kaldıkları ya da doğum iznine çıkacakları zaman işten atıldıklarını söyleyen Nazlı, kadınların hamileyken işten çıkarılmasının yasaklanması yönünde iş yasası tadilatı yapılması gerek dedi.

Nazlı, iş yasasında doğum izninin kadınlara veriliyor olmasının anneliğin, çocuk sahibi olmanın ve çocuk bakımının yalnızca kadınlar üzerindeki rol olarak görülmesinden kaynaklanıyor dedi. Yasanın daha eşitlikçi bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ve ebeveynlik izni olarak yasalaşması gerektiğini söyledi. Kamuda ve özel sektörde geçerli olan düzenlemede yeni baba için 3 günlük verilen mazeret izninin yetersiz olduğuna değindi.

Nazlı, ebeveynlik iznin yasalaşmasının hem kadınların çalışma yaşamından uzun süre kopmasına engel olacak hem de ebeveynlik izniyle beraber babanın anneyle dönüşümlü olarak faydalanarak çocuklarıyla ilişki kurmasına imkan sağlayacak dedi.

Ücretsiz Kamusal Kreşlerin ve Etüt Merkezleri Hayata Geçirilmeli

Annelerin, kamusal kreşler olmadığından, özel çocuk kreşlerine gitmek zorunda kaldığını söyleyen Nazlı, bu kreşlerin fiyatları çok yüksek olduğundan kadınların ‘işten ayrılıp çocuğa mı baksam, kazandığım maaşı kreşlere mi versem ev ekonomisi için daha iyi olur’ ikilemine düştüğünü belirtti. Ücretsiz kamusal kreşlerin ve etüt merkezlerinin açılması gerektiğini vurguladı.

İsias Katilleri Yargılanmalı, Olası Deprem İhtimaline Karşı Önlemler Alınmalı

Nazlı, 8 Mart yürüyüşünde emekçi kadınların çalışma yaşamındaki eşitsiz toplumsal rollerle ilgili talepleri yanında, Türkiye’de gerçekleşen depremde bizim de çocuklarımızı kaybettiğimiz İsias katliamıyla ilgili de talepleri olacağını belirtti. İsias katillerinin bir an önce yargılanması ve en ağır cezayı almaları gerektiğini söyleyen Nazlı, ülkemizdeki olası bir deprem ihtimaline karşı yapı denetimlerinin yapılması gerek dedi.

Ülkemizde Emekçi Bir Kadın Olmak Çok Zor, Göçmen Emekçi Bir Kadın Olmak Çok Daha Zor, Seks Kölesi Olmak Çok Çok Daha Zor!

 Nazlı, çalıştığımız yer neresi olursa olsun pasaportumuza el koyulmuyor, borçlandırılmıyoruz, çalışmamız karşılığı maaş alıyoruz, kilit altında tutulmuyoruz ama gece kulüplerindeki kadınların çalışma koşullarına baktığımız zaman kölelik koşullarında çalıştırıldıklarını görüyoruz dedi. Gece kulüplerinin, polisin dahi karışmak istemeyecekleri kadar karanlık yerler olduğunu belirtti. Kadınların seks köleliğinden, insan ticaretinden kurtulmasının tek yolunun gece kulüplerinin kapatılmasıyla olacağını vurguladı.

Üçüncü uyruklu, ülkemize ev hizmetlerinde çalışmak için gelen kadınların da çalışma hayatında çok ciddi sorunlar olduğuna değinen Nazlı, dil nedeniyle yetkililere ulaşmada sorun yaşadıklarını ve gerekli denetimlerin yapılmadığını söyledi. İş yasasının ingilizce tercümesi olmak üzere birtakım önlemler alınması gerek dedi.

10 ve Üzeri Çalışanı Olan İş Yerlerinde Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklanmalı

Nazlı, özel sektörde çalışan insanların iş güvencesinden yoksun çalışmalarının en önemli sebeplerinden biri sendikasız çalıştırılma koşullarıdır dedi. 10 ve üzeri çalışanı olan iş yerlerinde sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması yönünde meclise sunulan yasa önerisine dikkat çekerek sendikalaşmanın özellikle kadınlar üzerinde ve özel sektör emekçilerinde daha güvenceli çalışma düzeni oluşturacağını belirtti.