Öyle Görünüyor Ki Hükümet Deprem Felaketinden Hiçbir Ders Çıkarmadı

UBP-DP-YDP hükümeti geçtiğimiz günlerde peşi sıra iki yasa önerisi sundu Meclise. Sunulan öneriler İmar ve KTMMOB Vize İşlemleri konusunu ele alıyordu. Böylesine kritik bir dönemde, yakın coğrafyamızda yaşanan deprem felaketinin tam da üzerine Meclise taşınan öneriler, başta meslek odaları olmak üzere halkın dikkatini çekti.

Kentlerin fiziki planına göre yeni yapılanmalar, deprem yönetmeliğine uygun adımlar, analiz ve yapılara yönelik teknik ayrıntılara yoğunlaşılması beklenirken; önce “Devlete ait projeler ile Uluslararası Antlaşma ve Protokollere dayanan projelerin” KTMMOB’den vize koşulu aranmaması; daha sonra ise, güncelliğini yitiren imar yasasının Şehir Planlama uzmanlarının gözetiminden uzak biçimde güncellenmesi önerisi geldi.

Öyle görünüyor ki hükümet deprem felaketinden hiçbir ders çıkarmadı.

Çünkü yapılan iki önerinin de herhangi bir bilimsel dayanağı yok. Önerilen hali çağ dışı ve günümüz teknik imkanlarını reddeder durumdadır. Öyle ki her iki öneriye de gerekçe bulunamamıştır. Hükümete göre KTMMOB’ye bağlı vize büroları tarafından incelenen projelerin teknik açıdan denetimi; “işlerin aksamasına ve/veya yavaşlamasına” sebep oluyor.

Çözüm olarak da 1981’den bu yana faaliyet gösteren, vize mührü vurulan hiçbir projede teknik eksiklik yaşatmayıp, aksine katkı sunan bu uygulama ortadan kaldırılmak isteniyor.

İmar değişiklik yasasında da durum farklı değil. Şehir Planlama Dairesi’nin yasayı emredilen sürede yapacak kadrosu olmadığı gerekçe gösterilerek belediyeler yetkilendiriliyor.

Öncelikle şunu söylemekte fayda var. İmar yasası yenilenmesi ihtiyaçtır. Ancak yangından mal kaçırmıyoruz. Bu ihtiyacın karşılanması için Şehir plancılığı bilimini yok saymak yerine ondan faydalanmak, orada oluşan teknik bilgiyi kullanmak, yeterli personel yoksa istihdam etmek gerekmektedir. Konuyu hiçbir hazırlığı olmayan belediyelere aktarıp, Türkiye’de uygulanan şehir plancılığı modelinin bir benzerini buraya taşımak daha büyük sorunlara yol açacak.

O nedenle pervasızca büyüme ısrarı olan inşaat sermayesine ve onlara daha hızlı hizmet vermek peşinde olan hükümete artık dur demeliyiz. Bilimsel verilere yaslanıp, başta meslek örgütleri olmak üzere çevreye, kentlere, yol ve sokaklara sahip çıkmalıyız.

Bağımsızlık Yolu (a)
Mimar Mustafa Batak
Parti Meclisi Üyesi