Özel Sektörde Sendika Mücadelesine Ses Vermek İçin 1 Mayıs’a

(29.04.2016)

Dünyada ve adamızda emekçilere dönük saldırılar gün geçtikçe artıyor. Maaşları ve emekçi haklarını budayan ekonomik programlar, zam ve kalitesizleşme ile eş anlamlı hale gelen özelleştirmeler, kamusal eğitim ve sağlık hakkının yıpratılması ve geriletilmesi bugün tüm dünyayı sarmış durumda.

Adamızın güneyinde AB merkezli Troyka, kuzeyde ise Ankara aracılığı ile bu neoliberal politikalar emekçilere dayatılıyor. Adamızın kuzeyinde su her şeyi ile özelleştirilmiş durumda. Son kalan kamu iktisati teşebbüslerimizden elektirik ve telefon özelleştirmesi için ise dayatma paketler gelmeye devam ediyor. Emekçilerin maaş ve özlük haklarının gibi en temel haklarının kesilmesi, dayatmaları kabul etmemiz için tehdit olarak kullanılıyor. “Güvenlik” yasaları ile en temel insan haklarımız kısıtlanmaya çalışılıyor. Emekçiler ise tüm bu saldırılara karşın bölünmüş, birbirine düşman ve zayıf halde tutulmaya çalışılıyor.

Kamu emekçilerinin hakları Göç Yasası ve benzeri yasalar ile her geçen gün budanırken, 2011 öncesi ve sonrası farklı maaş uygulamaları, geçici, kadrolu gibi farklı statüler ile emekçiler birbirine kırdırılmaya ve bölünmeye çalışılıyor. Özel sektörde ise emekçiler her geçen gün yetersiz iş güvenliği uygulamaları ile yaralanıyor ve ölüm ile yüzleşiyorlar. Uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler özel sektörde normalleşmiş durumda. Patronlardan veya üstlerden gelen hakaretler, taciz ve şiddet de yaygın durumda. Uğradıkları haksızlıklara karşı ses çıkarmaya çalışanlar ise ya işten atılmakla tehdit ediliyor, ya da doğrudan atılıyorlar. Sermayedarların haklarını savunacak 10’larca örgütü varken, emekçiler ise örgütsüzlüğe mahkûm edilmiş durumda. Bundan dolayı, özel sektör çalışanları, bırakın daha düzgün ücretler, haklar ve çalışma koşulları talep etmeyi, İş Yasası’ndan kaynaklanan yasal haklarını dahi talep edemiyorlar, yasalara aykırı biçimlerde çalıştırılıyorlar ve buna ses çıkarırlarsa kapı önünde konulmaktan korkuyorlar.

Tüm bu saldırılar ve koşullar karşısında, emekçilerin de güçlü bir sesi olması, kendi haklarını ve toplumsal hakları savunabilme imkânı bulması için Bağımsızlık Yolu olarak geçtiğimiz sene bir adım atmış ve “Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın” şiarı ile bir kampanya başlatmıştık. Aradan geçen sürede bilgilendirici faaliyetlerimiz, yazılarımız, ziyaretlerimiz ve eylemlerimizle kampanyamızı büyüttük. Halkımızdan ve ilerici örgütlerimizden gelen eleştiri ve katkılarla geliştirdik. Bugün ise özel sektöre sendika mücadelemiz, demokratik kitle örgütlerinin, sendika, siyasi parti ve ilerici milletvekillerinin desteği ile, bir yasa tasarısı halinde meclise taşınmış durumda.

Gelin işçilerin günde 8 saatlik çalışma talebi ile başlayan işçi ve emekçilerin uluslararası dayanışma ve mücadele gününde bu kez özel sektöre sendika talebi ile birleşelim. 1 Mayıs 2016’da bizleri bölmek ve yok oluşa sürüklemek isteyenlere karşı, zorunlu sendika talebini yükseltmek üzere Bağımsızlık Yolu kortejinde buluşalım. Gelin bu mücadeleye omuz verin, örgütlü bir toplum olabilmeye, barışa, halkları kardeş ve bağımsız bir Kıbrıs’a doğru 1 Mayıs’ta birlikte bir adım atalım.

Bağımsızlık Yolu (a)
Mustafa Keleşzade

Leave a Comment