Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Güç-Sen Genel Sekreteri Ali Şahin ve HakSen Başkanı Salih Erşangil Emeğin Gündemi programına katılarak “Emekçiler Yoksullaşırken Sendikal Hareket Neden Geriliyor” konu başlığını irdelediler.
Özkızan: Bağımsızlık Yolu Dışında Özel Sektör Emekçilerinin Çıkarlarını Dile Getiren, Sorunlarının Takipçisi Olan Bir Siyasi Hareket Yok
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan programda yaptığı açıklamada, kamuya yapılan istihdamın liberaller tarafından sürekli kötülendiğini ancak ülkemizde son 18 yılda yapılan istihdamın yaklaşık %80’nin özel sektöre yapıldığını söyledi. Ülkenin memur cenneti olduğu söyleminin 1980-1990’lara ait olduğunu, ülkemizin artık özel sektör için istihdam cenneti olduğunu dile getirdi.
Özkızan, Bağımsızlık Yolu dışında özellikle özel sektör emekçilerinin çıkarlarını dile getiren, sorunlarının takipçisi olan bir siyasi hareketin olmadığını vurguladı.
Şahin: Emek Hareketinin Yükselme Potansiyel Var Ancak Örgütsel Liderlikten Yoksun Olduğu İçin Açığa Çıkması Kolay Olmayacak
Güç-Sen Genel Sekreteri Ali Şahin, Kıbrıs’ın kuzeyinde emek hareketinin yükselme potansiyel olduğunu ancak örgütsel liderlikten yoksun olduğu için açığa çıkmasının kolay olmayacağına değindi.
Göç Yasası’ndan sonra kamuda işe girenlere hayat pahalılığı ödeneğinin vergi dilimindeki farklardan ötürü nette daha düşük yansıdığını söyleyen Şahin, bunun motive düşüklüğüne sebep olduğunu belirtti. Bu eşitsizliğin yarattığı motivasyon düşüklüğünü hak mücadelesine çevirmenin zorluğundan bahseden Şahin, egemenlerin istediği gibi işleyen bir sürecin yaşanmakta olduğunu söyledi. Şahin, maddi koşullara müdahale etmeden, yaşamın içindeki eşitsizliklere dair mücadele pratiği ortaya koymadan, fikirsel dönüşümün yaşanamayacağını aktardı. Genel olarak kamunun gereksiz olduğu algısının varlığına dikkat çeken Şahin, kamuda verimsizliğin uzun yıllardır var olduğunu ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde bu verimsizliğin egemenler tarafından dayatılıp teşvik edildiğini anlattı.
Hayatı emek tarafından yorumlama noktasında meşruluk kaybı olduğunu söyleyen Şahin, yoksullaşmanın kamuda ve özelde fark etmeksizin herkes için geçerli olduğunu ancak sokağa yansımayan bir tepkisizliğin de var olduğunu söyledi. Günümüzde kamu sendikalarının toplumda meşruluğunu da kaybettiğine dikkat çeken Şahin, bu durumu kamu sendikalarının kendi dışındaki kesimlerle bağını koparmasından kaynaklandığını savundu.
Erşangil: Birlikte Bir Mücadeleye Zemin Hazırlamadıktan Sonra Her Mücadele Başarısız Olacaktır
HakSen Başkanı Salih Erşangil, Kıbrıs’ın kuzeyinde emek hareketi için bir endişe ve kaygı duyulması gerektiğine vurgu yaparak, umudu da bu kaygı ve endişeden yakalamamız gerektiğini belirtti. Emek hareketini yeniden canlandırmak sendika ve emeğin yanında duran partilerin elinde diyen Erşangil, bu durumu pozitife çevirecek potansiyelin varlığına dikkat çekti.
Erşangil, Göç Yasası ile kamuda yeni işe başlayanların maaşlarının düşürüldüğünü, terfilerinde hak gaspı olduğunu, mesailerinin daha düşük ücretten ödendiğini hatırlatarak ilk kamu emekçilerini bölmenin bu şekilde yaşandığını anlattı. Göç Yasas’nın egemenlerin böl ve yönet politikalarından bir tanesi olduğunu dile getirdi. Erşangil, birlikte bir mücadeleye zemin hazırlamadıktan sonra her mücadele başarısız olacaktır dedi. Ayrıca kamudaki istihdam sorununa da değinen Erşangil, istihdam için neredeyse yalvardıklarını söyledi.
Erşangil, kamuda örgütlü sendikaların kamuda yaşanan sıkıntılar yüzünden özel sektör ile ilgilenemediğini ifade etti. Özel sektör emektar emekçilerinin elbette örgütlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Erşangil, özel sektörde örgütlülük olmadan emek hareketinin güçlenmesinin imkansız olduğunu dile getirdi. Ülkemizde özel sektörde çok az sendikalaşma olduğunu hatırlatan Erşangil, bu durumun kamuya da yansıdığını kamuda da örgütsüzlüğün baş gösterdiğini, sendikaların da bunda dolayı özel sektörde sendikalaşmaya vakit ayıramadığını söyledi. Erşangil, toplumun genelinde bir yılgınlık olduğunu bunun sebebinin de ne meclis içinde ne de meclis dışında yaşananlara güçlü muhalefet eden bir siyasi yapının olmamasından kaynaklı olduğunu anlattı. Erşangil, emek mücadelesinin sadece sendikal hareketle de bir yere varamayacağını, siyasi tarafın da baskın olması gerektiğini belirtti. Erşangil, emek hareketinin başarılı olması için siyaset, sendika ve emekçinin birlikte hareket edebilmesi gerektiğini de vurguladı.