Rahvancıoğlu: Mecliste Nisap, Başkanlık Sistemi Nasip!

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, mevcut hükümetin miadını doldurduğunu ve erken seçime gidilmesi gerektiğini belirterek, rejim muhalefetinin bu yönde atabileceği pek çok adım olduğunu ifade etti. Ancak son dönemde gündemi belirleyen “pragmatik nisap boykotu” uygulamasının bu adımlardan biri olmadığını söyleyen Rahvancıoğlu, bu tür pratiklerin toplumsal muhalefete ne kadar katkı sağladığının tartışmalı olduğunu vurguladı.

Rahvancıoğlu, meclis oturumlarında nisap sağlama sorumluluğunu yalnızca hükümet partilerine yüklemenin ve muhalefetin “nisap varsa katılırız, yoksa katılmayız” anlayışına yönelmesinin yanlış bir tutum olduğunu ifade etti. Meclisin yasama organı olduğunu hatırlatan Rahvancıoğlu, nisabı sağlamanın yalnızca hükümetin değil, meclisteki tüm milletvekillerinin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti. Meclisin toplanamaması veya işlevini yerine getirememesinin yalnızca hükümetin değil, meclisin tüm bileşenlerinin ortak kusuru olduğuna dikkat çekti.

Yürütme organı olan hükümet ile yasama organı olan meclisi birbirine karıştırmanın, her ne kadar iyi niyetli gerekçelere dayandırılsa da, parlamenter demokrasi bilincine zarar vereceğini ifade eden Rahvancıoğlu, meclisi hükümetin bir aparatı gibi görmek ya da milletvekillerinin parti çizgisi dışında karar alamayacağı varsayımına kapılmanın yanlış olduğunu söyledi. Bu tutumun, siyasal yaratıcılığı engelleyen bir bakış açısına yol açtığını vurguladı.

Rahvancıoğlu, geçtiğimiz dönemde Meclis Başkanlığı seçiminde yaşanan tıkanıklığı hatırlatarak, CTP’yi de zor durumda bırakan bu “kör boykot” pratiğinin, parlamenter süreçleri tıkadığını ve UBP içi dinamiklere zaman tanıdığını belirtti. Meclisin çalışamamasının hükümetin yürütme fonksiyonlarını durdurmadığını dile getiren Rahvancıoğlu, bu tür boykotların hükümete karşı sembolik bir eylem olmanın ötesine geçemediğini, aksine halkın gözünde meclis ile hükümetin özdeşleşmesine neden olarak demokrasi bilincine zarar verdiğini ifade etti.

Yasamanın yürütmeden bağımsız bir organ olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, muhalefet stratejilerinin bu ilke üzerine kurulması gerektiğini söyledi. “İki yanlış bir doğru etmez” diyen Rahvancıoğlu, hükümete kısa vadede sınırlı zarar veren bu pragmatik nisap boykotlarının, uzun vadede demokrasi bilincine kalıcı zararlar vereceğini ifade etti.

Bazı durumlarda ilkesel ve açıkça ilan edilmiş bir nisap boykotunun anlaşılabilir olabileceğini belirten Rahvancıoğlu, ancak “hükümet nisap sağlarsa katılırız, sağlayamazsa katılmayız” şeklindeki pragmatik yaklaşımların yanlış olduğunu vurguladı. Nisap sağlamanın hükümetin değil, meclisteki tüm milletvekillerinin ortak sorumluluğu olduğunu yineleyen Rahvancıoğlu, bu yaklaşımın yasama-yürütme ayrımını çürüttüğünü ve başkanlık sistemine kapı araladığını söyledi.

Erken seçim çağrısını yineleyen Rahvancıoğlu, hükümeti sıkıştırmanın meclis içi ve dışı pek çok yolu bulunduğunu ifade etti. Ancak siyasal yaratıcılıktan uzak, pratik manevra kabiliyeti zayıf ve sokağı meclis içi bir özne olarak konumlandıramayan bir muhalefetin, erken seçimi zorlayamayacağını belirtti. “Bu hükümet iki yıl önce ölmüştür, ama cenazeyi kaldırabilecek bir muhalefet olmadığından zombileşerek ayakta kalmaktadır” diyen Rahvancıoğlu, bugünkü muhalefetin çocukça “nisap oyunlarıyla” bu hükümeti 2026’nın ortasına kadar taşımaya devam edeceğini söyledi.

Rahvancıoğlu, “Sadık, kutuplaşmayan ve rejim içi muhalefetle olacak olan budur; fazlasını bekleyen kendini üzer,” diyerek açıklamasını sonlandırdı.